çalgılara mahsus kameriye ne demek?
Kiosk
kiosk
- Telefon kulübesi
- Büfe, kulübe
- Köşk, sayfiye
- Gazete satılan kulübe
- Çalgılara mahsus kameriye
çalgılama
- Müziği belirli bir çalgı tarafından çalınacak biçimde yazma.
- Enstrümantasyon.
çalgılamak
- Bir besteyi çalgılar için düzenlemek.
To instrument.
mahsus
- Özgü
- Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır
- Özel
- Özellikle.
- Bilerek, isteyerek, kasten
- Şaka olarak, şakadan.
- Duyulan, anlaşılan, hissedilen.
- Belli, ortada, aşikâr.
- Bk. duyulur
- Duyulmuş. Hissedilmiş. Derk olunmuş. Duyulan.
kameriye
- Bahçelerde yazın oturulmak için yapılan, kafes biçiminde, kubbeli, üstü yeşilliklerle sarılan süslü çardak
Summerhouse.
Arbour.
Bower.
Arbor.
Alcove.
Pergola.
Summer house.