çaldırmak ne demek?
- Çalma işini yaptırmak
Bunların istedikleri çalgı çaldırmak değil, sarhoşluk etmek, ağız tadı ile kavga çıkarmaktır.
M. Ş. Esendal - Hırsıza kaptırmak.
To make sb play.
To let sb play.
To get sth stolen.
To lose by theft.
To have sb play (an instrument.
Set off.
çalma
- Hırsızlık, sirkat
- Başa sarılan sarık.
- Çalınmış.
- Kakmalı olmayan, kalemle işlenmiş.
- Kibrit.
- Çalmak işi
- Sahnede başka bir oyuncunun sözlerinin ya da hareketlerinin etkisini azaltacak yolda, sıra kendisinde olmadığı halde, seyircinin dikkatini kendi üstüne çekme. Öbür oyuncunun oyununuçalma.
Tendency.
Stealing.
Thieving.
çaldırma
- Çaldırmak işi.
çaldırılma
- Çaldırılmak işi.