çakar söner ışıldak ne demek?
- Ayarlanabilen ve belli aralıklarla yanıp sönen ışıldak. Özellikle, sahne etmenlerinde kullanılır.
- Stroboscopic light.
- Éclairage stroboscopique
çakar
- Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fener.
- Uzunluğu iki yüz elli - üç yüz kulaç, genişliği on kulaç olan balık ağı.
- Magnezyumla ya da elektronik düzenle çalışan, son derece kısa sürede çok güçlü ışık verip sönen ışıtaç.
- Başka araçları uyarmak için çakar ışıtaçlarını kısa aralıklarla yakıp söndüren elektrik dizgesi.
- Parıldayan, ışık veren.
- Kale dışında etrafı duvarla çevrili yer, dış kale.
- Yıldırım, şimşek gibi.
- Flash bulb, flash, photoflash lamp.
- Revolving lighthouse.
- Blinker.
çakar çevirgeci
- Çakar elektrik çevrimini yöneten , çevirgeç.
- Blinker switch.
- Blinkerschalter
- Commutateur pour clignoteurs
öner
- Öncü olan er.
- Önde giden er.
- [önermek] propose, suggest, recommend, commit, proffer, propound, submit, vote.
ışıldak
- Karanlıkta bir hedefi aydınlatmak için kullanılan dar, uzun bir ışın demeti çıkaran ışık kaynağı, projektör
- Parlayan, ışıltılı.
- Bir görünçlüğün aydınlatılmasında kullanılan, güçlü bir ışık kaynağı bulunan, özel yapısıyla bu ışık kaynağından çıkan ışık demeti düzenlenebilen ışıtaç.
- Çok güçlü ışık veren ve araçlarda ek olarak kullanılan ışıtaç.
- Yüksek bir ışık yeğinliği elde etmek üzere, ışığı, optik bir düzenle (ayna ya da mercekler) belirli bir oylum açısı içine toplayan ışıklık.
- Projector, sunlight, studio lamp, sun arc-light, brute (a.), (ABD) sun arc, luminaire.
- Spotlight.
- Searchlight.
- Projector.
- Floodlight projektör.