çabuklanmak ne demek?
- Acele etmek.
acele
- Çabuk, çabukluk
- Çabuk davranma gerekliliği
- Hızlı yapılan, tez, ivedi
- Vakit geçirmeden, tez olarak
- Çabuk davranma, ivecenlik.
- Bir işi çabuk yapmaya ve çabuk bitirmeye çalışma, ivedilik.
- Hasty.
- Urgent.
- Hurried.
- Hurry-up.
çabuklaşma
- Çabuklaşmak işi.
- Speed up.
çabuklaşmak
- Çabukluk kazanmak, hızlanmak.
- To gain speed, to quicken.