çırpınma ne demek?
- Çırpınmak işi.
- Yağlı güreşte ve karakucakta karşılaşma yapılırken saldırıya geçecek güreşçinin haydalanarak ellerini birbirine vurup sıçraması.
- Convulsion.
- Flutter.
çırpınmak
- Acı ile debelenmek
- Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde kımıldamak, ihtilaç etmek.
- Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak
- Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak
- Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirebilmek için aşırı derecede çaba harcamak
- Flutter.
- Struggle.
- Fuss about.
- Flop.
- Flap.
çırpınma önleyici ilaç
- Merkez
çırpınmak
- Acı ile debelenmek
- Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde kımıldamak, ihtilaç etmek.
- Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak
- Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak
- Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirebilmek için aşırı derecede çaba harcamak
- Flutter.
- Struggle.
- Fuss about.
- Flop.
- Flap.