çılgın ne demek?
- Aşırı davranışlarda bulunan, deli, mecnun
Ömrümde ilk defa saat için çılgın gibi dövüştüm.
S. F. Abasıyanık - Çok büyük, aşırı, olağanüstü
Onların bu çılgın aşklarına karşı konulacak engel setlerinin hiç hükmü yoktur.
K. Tahir - Crazy.
- Insane.
- Lunatic.
- Raving.
- Wild.
- Berserk.
- Bonkers.
- Crackpot.
- Crazed.
- Delirious.
- Demented.
- Demon.
- Demoniac.
- Distracted.
- Foolhardy.
- Frenetic.
- Frenzied.
- Kooky.
- Maniacal.
- Phrenetic.
- Possessed.
- Rip-roaring.
- Ripsnorter.
- Scatty.
- Moonstruck.
- Lunati.
- Amok.
- Bats.
- Cuckoo.
- Frantic.
- Madcap.
- Up the creek.
- Distraught.
- Loony.
- Maniac.
- Moon struck.
- Raffish.
- Stark raving mad.
- Up the pole.
çılgın eğlence
- Wingding.
çılgın güldürü
- Amerikan güldürüsünün 1930'lardaki bir çeşidi. Ekonomik bunalımın patlak verdiği ve savaş tehlikesinin gittikçe arttığı çılgın ve anlamsız bir dünyada, mutluluğu, çılgın ve anlamsız davranışlar içinde aramağa çalışan kişileri yansıtır.
- Screw-ball comedy.
- "Screw-ball Comedy"
- "screw-ball comedy"