çılatmak ne demek?
- Ring
ring
- Üzerinde boks yapılan, çevresi kordonla çevrilmiş yer.
- Etrafını sarmak, çevrelemek
- Halka
- Bkz. anülus
- Çember indikatörü, (Veri İletişimi'nde) telefonun çaldığına dair modemden (DCE) bilgisayara giden (DTE) sinyal, RI
- Ring.
- Circle.
- Prize ring.
- See Illust.
- Of Sporangium.
çılan
- Hünnap irisi.
- İri bir çeşit çiğde.
- Polish, varnish, finishing, wax, shine, finish, glaze, glazing, luster, lustre [Brit.], polisher, rubbing varnish, veneer, veneering, chaser, dope, gloss.
çılbır
- Yoğurtlu yumurta yemeği.
- Yulara takılan ip veya zincir.
- Poached egg.