çıkardı ne demek?
- Pushed
pushed
- Çıkardı
çıkar
- Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar
- Menfaat.
- Self.
- Capital.
- Expedience.
- Expediency.
- Grist to the mill.
- Number one.
- Stake.
- Convenience.
çıkar budak
- Çevresi ile bağlantısı zayıflayan ve bazı ağaç türlerinde kendiliğinden düşebilen budak türü.