çıkıkçı ne demek?
- Çıkıkları düzelten kimse, sınıkçı, kırıkçı
... buzdan kayıp bacağını kırdı. Çıkıkçı getirdiler, bacağı şimdilik alçıda.
T. Dursun K - Bonesetter, one who treats fractured bones, one who sets broken bones.
çıkıkçılık
- Çıkıkçının mesleği.
çıkık
- Bir kemik veya organın yerinden çıkmış olması.
- Yerinden çıkmış (kemik veya organ).
- Çıkıntısı olan
- Bir kırık dizgesinde oluk biçimli iki çökük arasında kalan, genellikle dik yanlarla yükselen bölüm.
- Eklemi oluşturan kemiklerden birinin eklemdeki yerinden ayrılması, eklem çıkığı, lüksasyon, tam çıkık.
- Horst.
- Luxation.
- Prominent.
- Dislocated.
- Projecting.