çözüntü ne demek?
- Çözülme, dağılma durumu.
- Ravelings.
- Fragment of ice floating in a river.
- Debacle.
- Disintegration, breaking up.
çözün
- [çözmek] untie, detach, unravel, disentangle, undo, disengage, unbind, loosen, defrost, solve, figure out, resolve, puzzle out, work out, break, cipher out, compound, cut loose, decipher, ravel, read, reason, slack, slack up, unbrace, unbuckle, uncouple.
çözündürme
- Çözündürmek işi.
- Bir katının bir sıvı içinde kültürel bir çözeltisini hazırlama.
- Bir katının bir sıvı içinde kültürel bir çözeltisini hazırlama.
- Dissolution.
- Auflösung
- Dissolution