zarflamak ne demek?
- Zarf içine koymak
Damgalı bir kâğıda bir şeyler yazdı, mühürledi, imzasını attı, hatta zarflayıp elime verdi.
A. Gündüz - To envelope.
- Envelope.
zarf
- Kap, kılıf, sarma.
- İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese
- İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap
- Bir fiilin, bir sıfatın veya bir zarfın anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç: Az yaşamıştı. Geç kalınca utandı gibi.
- Bk. belirteç
- Değiştirime uğramış bir dalganın en uç bölümlerini yani genliğin üst bölümlerini gösteren eğri.
- Virüs tarafında kodlanan proteinlerle tomurcuklanma sırasında hücreden alınan lipoprotein tabakadan oluşan ve bazı virüs ailelerinde kapsit yapının üzerinde bulunan yapı ögesi.
- Envelope.
- An ornamental metal cup-shaped holder for a hot coffee cup.
- Adverbial.
zarflama
- Zarflamak işi.
zarfla algılama
- Envelope detection