zıt ne demek?
- Karşıt, ters
... devam ediyor, birbirine zıt birçok şeyler söylüyordu.
Ö. SeyfettinSizin kadar zıt mizaçlı ikizler görülmemiştir herhâlde.
E. Şafak - Bk. karşıt
- Adverse.
- Antithetic.
- Antithetical.
- Conflicting.
- Converse.
- Counter.
- Diametrical.
- Jarring.
- Negative.
- Opponent.
- Opposed.
- Opposite.
- Polar.
- Reverse.
- Antipole.
- Anti-.
- Athwart.
- Abhorrent.
- Alien.
- Contrary.
- Damning.
- Converse karşıt.
- The opposite.
- The converse.
- The contrary.
- Antithesis.
- Antipack.
- Antagonistic.
- Anti.
- Contra.
- Derogative.
- Derogatory.
- Inimical.
- Sivilce, siyah nokta, ergenlik sivilcesi (Argo)
karşıt
- Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast.
- Birbirlerinin biçimsel (çelişik) olarak değil, içerikçe karşısına konmuş (kavramlar). (Ör. Ak-kara, doğru-yanlışkarşıt kavramlardır; oysa ak'ın çelişiği ak-olmayan'dır.)
- Öznesi ve yüklemi aynı olan, ama biri olumlu öteki olumsuz olan iki tümel önermenin birbiri karşısındaki durumu. (Ör. "Bütün insanlar ölümlüdür." "Hiç bir insan ölümlü değildir." Olumsuzluk yüklemin içinde de dile getirilebilir: "Bütün insanlar ölümsüzdür." gibi.)
- Contradictory.
- Adverse.
- Reciprocal.
- Antipathetic.
- Antipathetical.
- Antithetic.
- Antithetical.
zıt akım
- Crosscurrent.
zıt akımlar
- Crosscurrents