zıkkımlanmak ne demek?
- Yiyip içmek
Ne yapıp etmiş, sofrayı hazırlarken, adamakıllı zıkkımlanmış.
S. M. Alus - To eat.
- To cram food in one's gob said angrily.
zıkkımlanma
- Zıkkımlanmak işi.
zıkkım
- Zehir, ağı.
- İçki ve sigara
- Poison.
- The demon drink.
- Unpleasant food.