yumuşatış ne demek?
- Yumuşatma işi.
yumuşatma
- Yoğun alıştırmalardan sonra bir kası hiçbir gerginlik veya kasılma bırakmadan dinlendirme.
- Yumuşatmak işi.
- Etkin alıştırmalarda, bir kası hiçbir gerginlik ya da kasılma bırakmadan dinlenmeye salma (gevşetme).
- Tuzların uzaklaştırılması,
- Curuf ayrıldıktan sonra kurşundan arsenik, antimon ve kalayı uzaklaştırma işlemi.
- Sudan kalsiyum ve magnezyum gibi metal iyonlarının çıkarılması.
- Relaxation.
- Softening.
- Mollification.
- Assouplissement
yumuşatıcı
- Bkz. laksatif, müshil
- Yumuşamayı sağlayan kimyasal madde.
- Teskin edici, hafifletici
- Yumuşak dışkı oluşumunu sağlayan ilaç veya madde
- Sertlik veren toprak alkali metalleri tutularak suyu yumuşatmaya yarayan özdek.
- Suyu yumuşatma işleminin yapıldığı aygıt.
- Balsamic.
- Laxative.
- Relaxing.
- Plasticizer.
yumuşatıcı krem
- Balsam.