yorulmak ne demek?

  1. Yorgun duruma gelmek

    Artık ciddiyetten yorulmuş gibi silkinerek kısa ve gevrek kahkahasını attı.

    P. Safa
  2. Bir sebebe bağlanılmak, yorumlanmak.
  3. (en)Be done.
  4. (en)Exhaust.
  5. (en)Fatigue.
  6. (en)Feel tired.
  7. (en)Get tired.
  8. (en)Tire.
  9. (en)Be tired.
  10. (en)Wear out.
  11. (en)Weary.
  12. (en)To get tired.
  13. (en)Grub along.
  14. (en)Put about oneself.
  15. (en)Toil.

yorgun

  1. Çalışma vb. sebeplerle beden veya zihin etkinliği yavaşlayan, yorulmuş olan
  2. (en)All in.
  3. (en)All out.
  4. (en)Bushed.
  5. (en)Done.
  6. (en)Drawn.
  7. (en)Effete.
  8. (en)Forworn.
  9. (en)Worn to a frazzle.
  10. (en)Jaded.

yorulmak bilmez

  1. (en)Indefatigable, tireless, unwearied, unwearying, weariless.

yorulma

  1. Yorulmak işi.
  2. (en)Getting tired.
  3. (en)Fatigue.
  4. (en)Allowed time.
  5. (en)Toil.
  6. (en)Frazzle.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yorulmak bilmezyorulmayorulmadanyorulmamayorulmamakyorulyorulanın yerini alan grupyorubayorucuyorucu bir biçimdeyorucu işyorucu şey
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın