yoğunluk ne demek?
- Bir cismin, 1 cm3lük kütlesinin aynı hacimdeki +4 °C'lik suya göre oranı, kesafet.
- Yoğun olma durumu.
- Yoğun bir maddenin özelliği.
- Bir özdeğin birim oylumuna düşen kütle.
- Bir özdeğin birim oylumuna düşen kütle.
- Bir görüntünün herhangi bir noktasının ışığı durdurma derecesini gösteren sayı.
- Birim oyluma düşen özdecik sayısı.
- Bir maddenin bir mililitresinin gram olarak ağırlığı.
- Her birim alandaki birey sayısı, dansite, konsantrasyon.
- Bir maddenin birim hacminin kütlesi, birim hacimdeki madde miktarı, densite.
- Compactness.
- Congestion.
- Consistency.
- Denseness.
- Density.
- Depth.
- Intenseness.
- Intension.
- Intensity.
- Thickness.
- Turbidity.
- Volume.
- Consistence.
- Thick.
- Densit.
- Denseness, density.
- Dichte, Schwärzung, Deckung
- Dichte
- Densité
- Densit
yoğunluk bölgelemesi
- Bir kentte, kentin türlü kesimlerini, olur verilebilecek en yüksek nüfus yoğunluğu sayısı açısından sınırlandırarak, her yoğunluk bölgeciği için, bu yoğunluk tavanının aşılmasını önleyen kurallar koymak ve uygulamak.
- Density zoning.
yoğunluk çubukları
- Density bars