yoğunlaştırmak ne demek?
- Yoğun duruma getirmek, teksif etmek.
- Bir oyunun metninde bulunan gevşek dokulu yerleri uygulama sırasında derleyip toparlamak, daha güçlü ve etkin duruma getirmek.
- Compact.
- Concentrate.
- Intensify.
- Thicken.
- To thicken.
- To concentrate.
- To intensify.
- To condense.
- Condense.
- Condenser
yoğunlaştırma
- Yoğunlaştırmak işi.
- Buharlaştırma yoluyla bir sıvının koyulaştırılması.
- Bir yem maddesinin rutubetini uzaklaştırmak suretiyle daha yoğun bir duruma dönüştürme işlemi.
- Concentrated.
- Condensation, intensification, thickening.
- Inspissation.
- Condensing.
yoğunlaştırma ekranı
- Intensifying screen.