yetmek ne demek?
- Bir gereksinimi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak
- Yeterli sebep olmak.
- Kötü bir davranış, durum, tutum yeterli olmak, kâfi gelmek.
- Başkasına gereksinim duymamak, kendine yetmek
Kendiyle dolu, kendine yeten, olgun ve aydın bir insanın değil bir günü, bazen bir saati bile yüz binlerce lira değerinde olabilir.
H. Taner - Bir yaşa erişmek, ulaşmak
At dört, kız on beşe yettiği zaman / Severim kır atı bir de güzeli.
Dadaloğlu - Olgunlaşmak.
Answer.
Cover.
Get along.
Last.
Serve.
Stretch.
Suffice.
Touch.
Satisfy.
To suffice.
Be enough.
To reach.
Attain.
To be enough.
To do.
To attain.
yetme
- Yetmek işi.
yetmez
- Yetmeyen, eksik kalan.
That won't do.