yetkili ne demek?
- Herhangi bir işte yetkisi olan (kimse), salahiyetli, salahiyettar
Fabrikanın bir yetkilisi onlara açıklamalar yapıyordu.
T. Buğra - Mezun.
- Salâhiyyetdâr.
- Bk. yetki
- Authoritative.
- Authorized.
- Commissioned.
- Competent.
- Entitled to.
- Ex cathedra.
- Executive.
- Powerful.
- Qualified.
- Authority.
- Able.
- Accredited.
- Commissional.
- Empowered.
- Entitled.
- Entitlement.
- Magisterial.
- Vested with powers.
yetkili hesap uzmanı
- Chartered accountant.
yetkili imza
- İşin iyesi adına yetkilisi tarafından atılan imza.
- Sign by procuration.
- Signe par procuration