yetik ne demek?
- Yetişmiş, erişmiş, büyümüş.
- Bilgili, olgun
Açarım bu işi. Ben açamam da aklı yetik bir komşuya açtırırım.
A. Sayar - Yetişmiş, erginleşmiş, büyümüş.
- Bilgili, olgun.
- Güç işleri başaran, becerikli.
- Delikanlı.
- İri, büyük.
yetiklik
- Uygun bir çevre ve eğitim olanakları sağlandığında bireyin herhangi bir alandaki gelişiminin erişebileceği son sınır.
yeti
- İnsanda bulunan, bir şeyi yapabilme gücü, meleke.
- Bellek, usa vurma, algılama veya imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri, meleke.
- Geleneksel olarak bellek, usavurma, algılama ya da imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri. a. bk. zihinyetileri.
- Faculty.
- Large hairy humanoid creature said to live in the Himalayas.
- Abominable snowman , yeti.
- Power.
- Power meleke.
- Yeti, Tibet kar adamı (Tibet)
- Tibette yaşadağı farz olunan korkunç kar adamı.