yetersiz ne demek?
- Gerekli bilgi ve yeteneği olmayan, yeterliği olmayan, kifayetsiz, ehliyetsiz.
- Eksiği olan, yetecek kadar olmayan.
- Gereken, istenen niteliği olmayan.
- Verimli olmayan.
Unequal.
Unqualified.
Weak.
Hopeless.
Poorly.
Ropy.
Slim.
In short supply.
Thin.
Unsatisfactory.
Ropey.
Defective.
Deficient.
Disqualified.
Exiguous.
Half-way.
Handicapped.
Inadequate.
Incapable.
Incommensurate.
Incompetent.
Inconclusive.
Inefficient.
Ineligible.
Insufficient.
Meager.
Meagre.
Powerless.
Scant.
Scanty.
Scrimp.
Scrimpy.
Shoestring.
Short.
Impotent.
Insubstantial.
Poor.
Skimpy.
Slender.
Subnormal.
Substandard.
yetersiz araç
- Ölçüye vurulan konuda bireyler yada nesneler arasındaki gerçek ayrımların yanı sıra içerdiği sınarların niteliğine bağlı değişkenliği de yansıtan ya da güvenilir ve geçerli ölçümler yapamayan ölçme aracı.
Inadequate instrument.
yetersiz avcılık
Underfishing