yetenekli ne demek?
- Yeteneği olan, kabiliyetli
Bu iki yetenekli lise hocasını üniversiteye doçent atadı.
H. TanerGaliba o da babası gibi pek yetenekli değil.
A. Ümit - Ehil.
- Able.
- Capable.
- Clever.
- Competent.
- Gifted.
- Handsome.
- Inclined.
- Intelligent.
- Practised.
- Promising.
- Skilful.
- Skilled.
- Skillful.
- Strong.
- Talented.
- Adept.
- Crack.
- Good.
- Great.
- Adept kabiliyetli.
- Brilliant.
- Facultative.
- To be a man of parts.
- Ready.
yetenekli adam
- Man of talent.
yetenekli işçi
- Belirli bir becerisi ve yeteneği olmakla beraber usta durumuna gelemeyen işçi.
- Skilled worker.
- Ouvrier qualifié