yaygaracı ne demek?
- Gerekli gereksiz çok bağırıp çağıran, şirret
Annesi gibi çatık kaşlı ve yaygaracı değildi.
Halikarnas Balıkçısı - Sb who will set up a bowl about sth on the slightest provocation.
- Alarmist.
- Clamorous.
- Obstreperous.
yaygaracılık
- Yaygaracı olma durumu, şirretlik.
- Blatancy.
yaygara
- Gereksiz olarak yüksek sesle bağırıp çağırma
- Şikâyet, sızlanma
- Clamor.
- Howl.
- Shouting.
- Noise.
- Stink.
- Clamour.
- Fuss.
- Hullabaloo.