yaya ne demek?
- Yürüyerek giden kimse
Yaya gözüyle at, bekâr gözüyle kız alma.
AtasözüHalk arabalarla, kayıklarla, yaya olarak oralara kadar geliyor ve bu ağaçların altına dağılıyordu.
Asaf Halet Çelebi - Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş kimse
Spor işlerinde yayayımdır. Hele futbol gibi sporlarla uğraşmadım.
Nazım Hikmet - Yayan
Galiba sen köprüyü bizim gibi yaya geçmiyorsun.
Burhan Felek - Vücudun, türlü temel duruşlarda, yerine göre dayalı olduğu kalça ya da ayak uçlarıyla bir araca arkadan asılı kollar arasında aldığı kemerli gergin durum. İsveç cimnastiğinin omurgaya etki yapan temel alıştırmalarından biri.
- Osmanlılarda Yeniçeri Ocağından önceki dönemlerde Türklerden kurulan asker teşkilatı ve askeri.
- Afoot.
- Pedestrian.
- On foot.
- Walker.
- Walker-on.
- Walkeron.
- Foot passenger.
yürüyerek
- Afoot.
yaya adacığı
- Bir kentte yayalara ve yürümeye ayrılmış ya da o amaçla tasarlanmış bir adacık, kesim.
yaya akçesi
- Yeniçerilere giysi bedeli olarak verilen para.