yatkın ne demek?
- Bir yana eğilmiş, yatık.
- Çok durmaktan sağlamlığını yitirmiş, çürük.
- Bir işte yeteneği, becerisi olan
Dolap çevirmeye, şantaj mesleğine ne kadar yatkın, ne kadar elverişli idi ise, bu yeni konusunda da öyle olacağa benziyordu.
T. Buğra - Benimsemiş, alışmış, eğilimli
Yadırgamaya yatkındı; ama görmüştü kızın oyununu.
A. İlhan - Sb who is inclined to.
- Susceptible to.
- Predisposed to.
- Sth which is leaning to one side.
- Which is listing.
- Bent.
- Inclined.
- Prone.
- Recipient.
- Capable.
- Laid down.
- Deteriorated.
- Stale.
- Trained.
- Skilled.
- Leaning to one side.
yatkın olmak
- Incline, tend.
yatkınlaşma
- Yatkınlaşmak işi.