yatıştırma ne demek?
- Yatıştırmak işi.
- İşletme koşullarını daha kolay denetleyebilmek için tepkime hızını azaltma.
- Işınetkin özdeklerin parçalanmasıyla ortama dağılan nötronların yavaşlatılmaması.
Conciliation.
Placation.
Sedation.
Appeasement.
yatıştırmak
- Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak.
- Ölçülü, ılımlı, sakin davranmasını sağlamak, sakinleştirmek
- Yumuşatmak, razı etmek
Abate.
Allay.
Alleviate.
Appease.
Assuage.
Attemper.
Becalm.
yatıştırmak
- Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak.
- Ölçülü, ılımlı, sakin davranmasını sağlamak, sakinleştirmek
- Yumuşatmak, razı etmek
Abate.
Allay.
Alleviate.
Appease.
Assuage.
Attemper.
Becalm.
yatıştırmamak
(neg. form of yatıştırmak) abate, allay, alleviate, appease, assuage, attemper, becalm, calm, comfort, compose, conciliate, defuse, disarm, ease, hush, lull, mitigate, moderate, mollify, pacify, placate, propitiate, quell, quiet, quieten, remit, salve, sedate, settle.