yatışmak ne demek?
- Hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek
Vapurun gürültüsü büsbütün yatıştı.
R. H. Karay - Coşku, sinir, korku vb.nin etkisi azalmak, geçmek, sakinleşmek
Nasılsın yavrum, uyuduktan sonra biraz sinirlerin yatıştı mı?
S. M. Alus - Ayaklanma, kargaşa sakinleşmek, durulmak.
- Yan yana, kucak kucağa yatmak
Gölgesinde koyun, kuzu yatışır / Servidir, ladindir ormanlarımız.
İ. Sağır Come off the boil.
Calm down.
Cool.
Cool down.
Quiet.
Quiet down.
Resettle.
Settle.
Simmer down.
Still.
Subside.
Rage.
To calm down.
To become quiet.
To die down.
To subside.
To still.
To simmer down.
To cool down.
Compose oneself.
Pass off.
Quench.
Settle down.
Soften.
yatışma
- Yatışmak işi.
Detente.
Subsidence.
yatışmamak
(neg. form of yatışmak) come off the boil, calm down, cool, cool down, quiet, quiet down, resettle, settle, simmer down, still, subside.