yapışkan ne demek?
- Yapışma özelliği olan
Tütün yaprakları sıcakta yapışkan bir su salar.
N. Cumalı - Yapıştırıcı.
- Gitmek bilmeyen
Aynı arabaya binecek kadar pişkin ve yapışkan bir gölge.
Ç. Altan - Değişik bir özdeğe, fiziksel kuvvetlerle tutunup kalabilme özelliğinde olan.
Adherent.
Agglutinate.
Clamant.
Clammy.
Clinging.
Clingy.
Cohesive.
Gluey.
Glutinous.
Greasy.
Gummy.
Like a limpet.
Mucilaginous.
Ropy.
Sticking.
Sticky.
Tenacious.
Viscid.
Viscous.
Gooey.
Slimy.
Tacky.
Pertinacious.
Importunate.
Boring or importunate (person.
Adhesive.
Adhérent, adhésif
yapışma
- Yapışmak işi.
- Bir mikroorganizmanın ya da fagositoz yapan bir hücrenin diğer bir hücrenin zarına ya da başka yüzeylereyapışması.
- Genellikle birbirine değen ayrı türden komşu özdeklerin yüzeyleri arasında, moleküllerarası etkileşmelerden doğan tutunma.
Adhesion.
Bond.
Clinch.
Coherence.
Coherency.
Cohesion.
Conglutination.
yapışkan altlık
- Bk. astar
yapışkan balığı
- Kemikli balıklar (Teleostei) takımının,yapışkan balığıgiller (Echeneidae) familyasından, 90 cm kadar uzunlukta, başındaki tutunma safihası ile büyük balıklara ve gemilere tutunarak dolaşan bir tür.
- Kemikli balıklardan, yapışkan balığıgiller (Echeneidae) familyasından, 90 cm kadar uzunlukta olabilen, başındaki tutunma vantuzuyla büyük balıklara ve gemilere tutunarak dolaşan bir tür.
Remora.
Rémora
Echeneis naucrates