yansımak ne demek?

  1. Işık dalgaları yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön değiştirmek, aksetmek.
  2. Yer almak

    Gazeteye yansıyan haber ağızdan ağıza geçerken açıklığını hemen hemen tamamen kaybetmiştir.

    Halikarnas Balıkçısı
  3. Anlaşılmak, belli olmak.
  4. Ulaşmak, duyulmak, yayılmak, aksetmek.
  5. (en)Rebound.
  6. (en)Reverberate.
  7. (en)To reflect.
  8. (en)To be reflected.
  9. (en)To echo.
  10. (en)Reflect.

yansıma

  1. Işık dalgaları yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön değiştirme, inikâs
  2. Röfle.
  3. Doğa seslerine benzer seslerle yapılan kelime, taklidi kelime, onomatope: Gürültü, şırıltı, bıngıldak, güm güm, vızıldamak vb.
  4. Yansımak işi
  5. Bir engele çarpan dalgaların geldiği ortama geri dönmesi.
  6. . TV. Vericiden yayınlanan dalgaların herhangi bir engele çarparak yön değiştirmesi. (Bu durum, televizyon görüntüsünde çeşitli düzensizliklere yol açar. Bunun en sık rastlananı gölgedir).
  7. Bir ışınımın, içindeki tekrenkli ışınların frekansları değişmeksizin, bir yüzeyden geri dönmesi.bkz. geriyansıma. (Rückwurf)
  8. (en)Rebound.
  9. (en)Reflection.
  10. (en)Reflex.

yansıma açısı

  1. Parlak bir yüzeyden yansıyan ışınla yüzeyin dikmesi arasında kalan ve geliş açısına eşit olan açı,
  2. Parlak bir yüzeyden yansıyan ışınla yüzeyin dikmesi arasında kalan ve geliş açısına eşit olan açı,
  3. (en)Angle of reflection.
  4. (al)Reflexionswinkel, Ausfallwinkel
  5. (fr)Angle de réflexion

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yansımayansıma açısıyansıma çarpanıyansıma diliyansıma düzlemiyansıyansı durduryansı görüntüyansı oluşturyansı yayı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın