yalaklanmak ne demek?
- Açgözlülük yapmak.
açgözlülük
- Doymazlık, tamahkarlık, tamah
- Tokgözlülük karşıtı
- Gözü doymama
- Açgözlü olma durumu veya açgözlüye yakışacak davranış
Acquisitiveness.
Avarice.
Cupidity.
Greed.
Gluttony.
Covetousness.
yalaklık
- Dalkavukluk, boşboğazlık.
yalak
- Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap
- Akan suyun çevreye sıçramasını veya akıp gitmesini önlemek için çeşme, musluk vb.nin altına konulan delikli taş tekne
- Buz yalağı.
- Boşboğaz, söz taşıyan.
Basin.
Trough.
Drinking basin.
Feeding trough.
Drinking through.
Wash basin.