yaklaşmak ne demek?
- Arada az bir aralık kalacak biçimde ilerlemek, aradaki uzaklığı azaltmak veya büsbütün ortadan kaldırmak için ileri gitmek
Saat sekiz buçuğa yaklaşıyordu.
S. F. Abasıyanık - Benzemek, andırmak, uygun olmak.
- Bir konuyu, bir sorunu ele alarak değerlendirmek.
- Yakınlaşmak
Aydın vapuru geçmiş, Kınalı önlerine yaklaşıyor.
S. M. Alus Approach.
Come close to.
Approximate.
Bear down on.
Close.
Come near.
Come on.
Come up.
Push, be pushing.
Converge.
Draw.
Draw close.
Draw near.
Draw on.
Go on for.
Get hotter.
Near.
Step up.
Verge.
Walk up.
Walk up to.
Get warmer.
To go near.
To come near.
To approach.
To near.
To draw near.
yaklaşmakta olan
Oncoming.
yaklaşma
- Yaklaşmak işi, iktiran.
Approach.
Imminence.
Approaching.
Approximation.
Coming.
Convergence.