yağlanmak ne demek?

  1. Yağlama işi yapılmak, yağ sürülmek, yağ konulmak.
  2. Yağ oluşmak

    ... şişman denilecek kadar etlenmiş, toplanmış, yağlanmış bir hanım var.

    M. Ş. Esendal
  3. Yağdan kirlenmek

    ... saçlarını taramış, yakası pek yağlanan eski cübbesini değiştirmiş...

    M. Ş. Esendal
  4. Yağ sürünmek

    Ayşe yağlandı. Kispetler giydi.

    Ö. Seyfettin
  5. (en)Fatten.
  6. (en)To be oiled / lubricated / greased.
  7. (en)To get oily / greasy.
  8. (en)To get fat.

yağlanma

  1. Bazı lipidler tarafından bir organ ve ya doku hücrelerinin infiltrasyonu
  2. Yağlanmak işi.
  3. Yağlı güreşlere başlarken gövdeye zeytinyağı sürme.
  4. (en)Lubrication.

yağlanmamak

  1. (en)(neg. form of yağlanmak) fatten.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yağlanmayağlanmamakyağlanmazyağlandırmayağlandırmakyağlandırmamakyağlayağlamayağlama birimiyağlama borusuyağlama çizelgesi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın