yağlı ne demek?
- Üzerinde veya içinde yağı olan.
- Yağı çok olan.
- Yağla yapılmış.
- Besili, semiz
Bir de olaydı şimdi diye yağlı hindi sayıklıyorsun.
O. C. Kaygılı - Yağdan kirlenmiş veya lekelenmiş olan
Uzun saçları eski redingotun yağlı yakasına dökülüyor.
Ö. Seyfettin - Parası bol, zengin
Dükkâna yağlı bir müşteri arıyordu.
R. H. Karay - Bol ve kolay kazanç sağlayan.
- Adipose.
- Greasy.
- Oily.
- Fatty.
- Oleaginous.
- Rich.
yağlı atrofi
- Fatty atrophy
yağlı ballı
- Araları çok iyi, içli dışlı