yağız ne demek?
- Esmer
Yağız ve kuvvetli, analarının ardı sıra dokuzar onar gürbüz çocuk koşar.
Halikarnas Balıkçısı - Siyah
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı.
F. N. Çamlıbel - Yiğit
Bunu o ilk zamanlardaki yağız savaşçı havasıyla dedi.
A. İlhan - Karayağız
- Doru.
- Yiğit.
- Bakımlı hayvan.
- Mert
- Swarthy.
- Black.
- Very dark.
- Dark.
- Swarty.
esmer
- Siyaha çalan buğday rengi.
- Kurşuni renk
- Bu renkte olan.
- Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse), yağız
- Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan, yağız (kimse).
- (bkz. esved)
- Siyaha, karaya çalan kumral renk.
- Dark-skinned.
- Dusky.
- Brunette.
yağız doru
- Kızıla çalan siyah tüyleri olan (at).
yağızalp
- esmer, güçlü yiğit
- Yağız-alp. Esmer, güçlü yiğit.