yıkmak ne demek?
- Kurulu bir şeyi parçalayarak dağıtmak, bozmak, tahrip etmek
Yangın yarım saatin içinde her yeri sardı, uğruna gelen ne varsa yaktı, yıktı.
M. Ş. Esendal - İnsan, hayvan veya ağaç devirmek.
- Bir yana eğmek.
- Birine yüklemek.
- Yük indirmek.
- (-i, -e) mec. Herhangi bir suç, iş vb.ni birine yüklemek.
- Yıkımına yol açmak, mahvına sebep olmak.
- Batter down.
- Blast.
- Blow down.
- Break down.
- Confound.
- Dash.
- Demolish.
- Destroy.
- Do for.
- Drag down.
- Explode.
- Extinguish.
- Housebreak.
- Knock down.
- Knock over.
- Level.
- Overthrow.
- Pull dawn.
- Puncture.
- Ravage.
- Ruin.
- Shatter.
- Split.
- Subvert.
- Take down.
- Unbuild.
- Break.
- Defeat.
- Floor.
- Shipwreck.
- Undermine.
- Cast down.
- Cave.
- Collapse.
- To drive to the dogs.
- Finish.
- Pull down.
- Spoil.
yıkma
- Yıkmak işi.
- Destruction.
- Ruination.
- Demolition.
- Overthrow.
- Subversion.
- Wrecking.
yıkmacı
- Yıkılması uygun görülen bir yapının yıkılması işini üstlenen ve yıkıntılarını satın alan kimse, yıkıcı.
- Knacker.