yıkatmak ne demek?
- Yıkama işini yaptırmak.
- En çok vadilerde, yamaçlarda bulunan, kil ve kum karışımı, sarı renkli verimli balçık.
- Have washed.
yıkama
- Bir eriticideki bir veya birkaç çözünür birleşeni ayırmak amacıyla, eriticiyi, toz durumuna getirilmiş bir maddenin içinden yavaş yavaş geçirme.
- Film üzerinde kalması istenmeyen kimyasal maddelerin akıtılması için arı suyla yapılan temizleme.
- Yıkamak işi
- İşlemenin çeşitli aşamalarında, film üzerinde kalması istenmeyen kimyasal özdeklerin akıtılması için arı suyla yapılan temizleme.
- Lavage.
- Washing), rinse, rinsing.
- Lustration.
- Wash.
- Washing.
- Washing up.
yıkatma
- Yıkatmak işi.
- "Löpür" sesi çıkararak.
yıkatmamak
- (neg. form of yıkatmak) have washed.