yürütüm ne demek?
- Yürütme işi.
- Bir kararı, bir yargıyı yerine getirme, uygulama, infaz.
- Execution, carrying out.
yürütme
- Yürütmek işi.
- Kanunları uygulama işi, icra
- Merkezî yönetim ve yerinden yönetim kuruluşlarının hepsi.
- Executive.
- Propulsion.
- Execution.
- Making sb walk.
- Carrying out.
- Law enforcement.
- Exercise.
yürütücü
- Yürütme yetkisini kullanan kimse.
- Propulsive.
yürütücü doku
- Diğer organ ya da hücrelerin faaliyet oranını belirleyen hücre ya da organ kısmı.
- Yürekteki normal yürek çarpmasını başlatan ve devam ettiren sinoatriyal ve sinoaurikular düğüm.
- Dışarıdan bir uyan olmaksızın ritmik faaliyetin başlaması ve devamını sağlayan nöronlar.
- Hareketi başlatan, hareket hızını kontrol eden odak, peysmeyker, önder odak. Kalbin peysmeykeri sino-atriyal düğümdür.
- Pacemaker.
- Schrittmacher
- Stimulateur cardiaque