yönelik ne demek?
- Belli bir yöne çevrilmiş olan, müteveccih
Bir büyük ve değerli özelliği de, Türk geçmişinin ve bugünün sentezine yönelik bir yaklaşım içinde bulunuşu idi.
H. TanerBiliyorum, zaten sizlere yönelik bir suçlama da yok.
A. Ümit - Intended.
- Intended for.
- Directed.
- Aimed at.
- Devoted to.
yönelik bağdeğer
- Kimyasal bağların, yalnız belirli doğrultularda kuvvetli olması.
- Directed valence.
- Valence dirigée
yönelik yayın
- Yöneltilmiş uyargalar kullanarak bir yenden ötekine telsiz yayımı.
- Yöneltilmiş uyargalar kullanarak bir yenden ötekine telsiz yayımı.
- Beam transmission.
- Richtsendung
- Transmision en faisceau