wobbling ne demek?
- Sallanarak
- Sendelemek, sallanmak, bocalamak, tereddüd etmek, titremek, yalpalamak
sallanarak
- Swaying
wobbliness
- Sallanma, titreme; titrek olma; tedirginlik, çekingenlik, çekingen olma durumu
wobble
- Iki yana sallanmak, yalpa vurmak, yalpalamak, dingildemek, sendelemek
- Titremek
- Tereddüt etmek, kararsız olmak, bocalamak
- Sallanma, yalpalama
- Bocalama
- Sendelemek, sallanmak, bocalamak, tereddüd etmek, titremek, yalpalamak