will ne demek?
- Dilemek, istemek, amaçlamak, azmetmek, niyet etmek, istekte bulunmak
- Karar vermek, niyet etmek
- Arzulamak
- Kastetmek, amaçlamak
- Gerçekleşmesini tahayyul etmek
- Vasiyet etmek, vasiyetle bırakmak.
She willed them her house. / Evini onlara vasiyet etti.
- Vasiyet, vasiyetname
- Yardımcı (would) Gelecek zaman kipinde kullanılır
They will leave tomorrow. / Yarın gidecekler.
- İkramda bulunurken kullanılır
Will you have a banana? / Muz alır mısınız?
- Tercih/rıza/teklif/rica/vaat belirtir
If you do this job well, I'll give you a raise. / Bu işi iyi yaparsanız maaşınızı artıracağım.
- Emretmek, buyurmak
- Wouldest, wouldst) gelecek zaman: -ecek
- Meram, maksat
- Murat, arzu dilek, istek, niyet
- Irade
will away
- Bağışlamak
- Miras olarak bırakmak
- Bırakmak (tüm mal varlığını vb.)
will create works
- Yaratılacak yapıtlar