wicket ne demek?
- Büyük kapı içinde veya yanındaki ufak kapı
- Değirmen kanalının kapısı
- Krikette üç kazıktan ibaret kale
- Kroke oyununa mahsus tel kavis
- Küçük kapı, gişe kapısı, yarım kapı, kriket kalesi
wicket keeper
- Kriket topçusu
wicked
- Muzip, yaramaz
- Fena, hınzır
- Günahkar, kötücül, habis
- Kötü, hayırsız
- Adi, bayağı
- Tehlikeli, fena
- Şeytansı
- Aşağılık
- Ahlaksız, kötü huylu