wheel ne demek?
- Tekerlek
- Çark, dolap
- Direksiyon, direksiyon simidi/volanı.
- Dümen dolabı
- Eskiden kullanılan işkence çarkı
- Daireler çizerek dönmek.
Gulls wheeled above us: Üzerimizde martılar dönüyordu.
- Tekerlekler üzerinde taşımak
- (around/round/about) birdenbire dönmek, dönüvermek
She wheeled round and looked him in the eye: Birdenbire dönüp gözlerinin içine baktı.
- Döndürmek
- Çark gibi çevirmek
- El arabası ile götürmek
- Çark veya tekerlek gibi yuvarlanmak
- Dönmek
- Sürmek
- Sürülmek
- Yuvarlanıp gitmek
- Çark etmek, döndürmek, tekerlekli bir şeyi itmek, el arabasıyla götürmek, araba ile götürmek, dönmek, yuvarlanmak, pedal çevirmek
tekerlek
- Merkezde bulunan ve bir eksenin çevresinde dönebilir çember, teker
- Bu biçiminde olan.
- Elleri destek yapıp yana doğru bir tam dönüşle atılan takla biçimi. Çark'ta olduğu gibi, takla, yüz geriye dönükken biter.
- Özeğinden geçen bir dingilin çevresinde dönerek araçların devinimini sağlayan çember biçimli örgen.
- Cartwheel.
- Tire.
- Tyre.
- Roller.
- Truckle.
- Disk.
wheel about
- Daireler çizerek uçmak
- Dönmek
- Dönüp durmak
wheel alignment
- (motorlu taşıta ait) tekerleklerin ayarlanması.