were it not ne demek?
- Ya değilse
ya
- "Ey, hey" anlamlarında bir seslenme sözü.
- Evet.
- Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz.
- Bir düşüncenin karşıtı düşünülürken kullanılan bir söz.
- Gereklik ve onay bildiren cümlelerde yargının onaylandığını bildiren bir söz.
- Dilek ve geniş zaman kiplerinde yargıyı güçlendiren bir söz.
- Bilinen, görülen, hatırlanıp anlatılan bir olay dolayısıyla da sorulan başka bir konu için kullanılan bir söz.
- Bir düşüncede sıra ile yer alan ayrı cins ögelerden biri ötekilerden üstün görüldüğünde "hele, özellikle" anlamlarında kullanılan bir söz.
- Cevap niteliğinde olan cümlenin sonuna getirildiğinde asıl yargının arkadan gelen cümle ile anlatılacağını belirten bir söz
- Bazı çekimli zamanlardan sonra gelerek anlamı pekiştiren, kuvvetlendiren bir söz: Yediydin ya. Oturmuşum ya.
were it not for
- Olmasaydı eğer, onsuz olsaydı eğer, o orada olmasaydı, onun yardımı olmasaydı
were at swords points
- Düşmanlık içindeydiler, savaşa hazırlanıyorlardı (Yazılışı: were at swords' points)
it
- Köpek
- Değersiz, terbiyesiz kimse
- Bastard.
- Information Technology.
- Information Technology Former name of Information and Educational Technology.
- Information Technology - see ICT.
- Instructional Technology or Information Technology; ITC workshops that focus on networking and hardware mechanics.
- Short for Information Technology, it is concerned with all aspects of managing and processing information.
- Information Technology Sometimes used as a synonym for the computer professionals in an organization Also sometimes known as IS or DP.
- Information Technology - a term that encompasses all forms of technology used to create, store, exchange, and use information in its various forms.
not
- Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı
- Okullarda öğrencinin dersle ilgili bilgi ve beceri düzeyini göstermek üzere öğretmenlerce verilen sayı, derece.
- Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı.
- Bk. yazıntı
- Safhaları ve soruşturma aşamalarının kaydedilmesi suretiyle, hem kolluğun yaptığı faaliyetlerin mahkeme safhasında ispatlanmasını hem de aradan uzun zaman geçse bile en ufak ayrıntıların hatırlanmasını sağlayan bir doküman.
- Okullarda öğretmenlerce her öğrencinin başarısı üzerinde edinilen kanıyı, varılan yargıyı gösteren değer.
- Mark, degree.
- Grade.
- Note.
- Mark.