wax ne demek?
- Ağda, ağda yapmak
- Balmumu sürmek, mumlamak, cilalamak, ağda yapmak
- -leşmek, -lenmek
He waxed angry at that remark. / O laf üstüne hiddetlendi.
- Mum, balmumu
- Balmumuna benzer herhangi bir madde
- (parlatma işlerinde kullanılan bir tür) cila; mum cilası
- Haline gelmek
- Cilalamak, cila sürmek; mum cilası sürmek. mumlamak
- Artmak, yükselmek, büyümek, olmak
It was waxing late. / Vakit geç olmuştu.
- Parafin
- Kırmızı balmumu
- Kulak kiri
wax angry
- Hiddetli konuşmak
- Öfkeli konuşmak
wax bean
- Yer fasulyesi