warrant ne demek?
- Yetki vermek, mazur göstermek
- Temin etmek
- Teminat vermek, garanti etmek
- Korkusuzca beyan etmek
- Salahiyet vermek
- Memur etmek
- İzin vermek, ruhsat vermek
- Kefil olmak
- Hak kazandırmak
- Her zararını tazmin edeceğine taahhüt etmek
- Tevkif müzekkeresi
- Arama tezkeresi
- Kefalet, teminat, garanti
- Ruhsat, yetki, salâhiyet
- Makbuz
- Temin etmek, kefil olmak
warrant of apprehension
- Tutuklama emri
warrant of arrest
- Tutuklama emri