wan ne demek?
- Pale, colorless; sickly; weak, forceless; feeble, exhausted, tired; gloomy, sad.
- Solgun, soluk, benzi atmış, yorgun, bitik
- Solgun, soluk, benzi sararmış
- Hastalık veya üzüntü gösteren, bitik.
wand
- Scepter; slender young branch; staff used by a magician; conductor's baton; long pipe on a vacuum between the hose and the attachment.
- Asa, çubuk, sihirbaz değneği, orkestra şefinin çubuğu
- Değnek, çubuk
- Asa.
wander
- Gezmek, dolaşmak, gezinmek, yolunu şaşırmak, kaybolmak, dalıp gitmek, sapmak, uzaklaşmak, sayıklamak, abuk sabuk konuşmak, kıvrıla kıvrıla gitmek
- Dolaşmak, gezinmek
- Yolu şaşırarak dolanıp durmak
- Yoldan çıkmak
- Konudan ayrılmak
- Sayıklamak, abuk sabuk konuşmak
- Içinde dolaşmak
- Dolaşma, gezinme