walking chair ne demek?
- Oyuncak bebek arabası
oyuncak
- Oynayıp eğlenmeye yarayan her şey
- Önemsiz ve kolay iş.
- Başkaları tarafından bir araç gibi kullanılan, hiçe sayılan güçsüz kimse.
Plaything.
Putty.
Sport.
Tool.
Cinch.
Child's play.
Laughingstock.
walking committee
- Yürüyüş kurulu
walking around
- Tavaf
chair
- Sandalye
- Sandalyeye oturtmak, makama geçirmek, yetki vermek, başkanlık etmek, yönetmek
- Başkan! (parlemento)
- Makam
- Kürsü
- Başkanlık sandalyesi
- Elektrikli iskemle
- Sedye
- Tahtırevan
- Rayı traverslere bağlamak için kullanılan bir cins destek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
walking committeewalking aroundwalking bootswalking dictionarywalking distancewalkingwalking encyclopaediawalking encyclopediawalking gentlemanwalking ladywalkin ajanwalkiewalkie talkiewalkwalk a dogwalk a thonwalk aboutwalk across the bridgechairchair backchair bottomchair carchair conformationchair formchair liftchair of elijahchair smb. offchair without armschaim herzogchainchain adjusting screwchain and bucketchain armor