vurgun ne demek?
- Kolayca ve haksız ele geçen kazanç, ihtikâr, spekülasyon.
- Sıcak, soğuk, dolu vb. etkilerle ürünlerde görülen zarar.
- Dalgıcın, çok derinlerdeki suyun basıncı, iki akıntı arasında sıkışıp kalma, düzenli hava alıp verememe veya birden su yüzüne çıkma vb. durumlarda uğradığı inme veya ölüm.
- Silahla yaralanmış olan.
- Birine veya bir şeye vurulmuş, bağlanmış, sevmiş olan, sevdalı, âşık
Onun da kendisine vurgun olduğuna gönülden inanmaktadır.
T. Buğra - Birine tutkun, aşık.
- Haul.
- Killing.
- Scoop.
- Smitten.
- Speculation.
- In love with.
- Struck on.
- Booty.
- The bends.
- Caisson disease.
- Rapture of the deep.
- Smitten with.
- Sweet on.
- Ill-gotten gain.
- Gravy.
- Quick buck.
- Stuck on.
vurgun hastalığı
- Caisson hastalığı.
- Caisson disease.
vurgun vurmak
- Hit the jackpot.