verim ne demek?
- Çalıştırılan, işletilen, bakılan bir şeyin verdiği sonuç veya bu sonucun niceliği, mahsul, randıman.
- Ortaya çıkan, istenilen, beklenilen sonuç, semere
Nil, kendisini hayalinin eşsiz verimine kaptırmış, neler düşünüyor, ne tablolar çiziyor, ne oyunlar ve ne yalanlar hazırlıyor.
R. H. Karay - Uluslararası birimle "hektar başına kental" olarak tarladan elde edilen ürün.
- Birim ham özdek başına elde edilen ürünün % olarak gösterilmesi.
- Bir hayvandan belirli bir süre içerinde elde edilen et, süt ve yumurta ve yün gibi hayvansal ürün miktarının belirlenmesinde kullanılan bir terim.
- Ortaya çıkan, beklenilen, istenilen sonuç.
- Birim zamanda birim alandan elde edilebilecek ürün miktarı.
- Production.
- Capacity.
- Crop.
- Delivery.
- Effect.
- Efficiency.
- Feat.
- Make.
- Output.
- Outturn.
- Performance.
- Rating.
- Richness.
- Turnout.
- Yield.
- Produce.
- Return.
- Profit.
- Product.
- Proceeds.
- Creativeness.
- Efficiency (of a machine.
- Fruit.
- Labo u r performance.
- Useful work.
- Yield per hectare.
- Wirkungsgrad, Güteverhältnis, Leistungsfähigkeit
- Rendement à lha
verim değeri
- Yield value
verim gücü
- Belirli bir süre içinde bir makinenin yapabileceği iş.
- Bir işe yatırılan anamalın belirli bir süre içinde meydana getireceği sonuç.
- Yararlanılmak amacıyla kullanılan her şeyin belirli bir süre bitiminde sağladığı sonuç.
- Output, yield.
- Rendement