verici ne demek?
- Veren, verme yanlısı kimse
Cahilden kral olur, ama tarihe vesika verici olmaz.
A. Gündüz - Çıkar gözetmeksizin her türlü yardımı yapan, esirgemeyen kimse.
- Elektromanyetik dalgalar yardımıyla işaret, ses ve görüntü iletmeye yarayan cihazların genel adı
Anten olursa verici istasyonları da kurulabilir.
F. R. Atay - Başkasına aktarılmak üzere kan, doku veya organ veren kimse.
- Uzak bir alıcı için hazırlanmış aıkımmıknatıssal imlemleri ya da ses imlemlerini yayan aygıt.
- Uzak bir alıcı için hazırlanmış aıkımmıknatıssal imlemleri ya da ses imlemlerini yayan aygıt.
- Radyo yinelenimlerindeki elektromıknatıs ışınımı yaymakta kullanılan donatım; radyovericisi
- Eşeksenli kablo, telsiz bağlantısı ya da alıcı dalgalık yardımıyla elektrik gerilimi biçiminde resim ve ses imlerini alan, genlik ya da yinelenim değiştirimine uğramış bir taşıyıcı dalga üreten ve bu yolda işlenmiş olan televizyon imleriniverici dalgalıkla yayan donatım; televizyonvericisi
- Bir televizyonvericisinde ses imini gönderen bölüm; sesvericisi
- Bir televizyonvericisinde resim imini gönderen bölüm; resimvericisi.
- Embriyo naklinde ovumun, embriyonun temin edildiği verici, yapay tohumlamada sperma veren hayvan, donör.
- Kan, doku veya organ transferinde bunların temin edildiği canlı.
- Transmitting.
- Donor.
- Giver.
- Sender.
- Giving.
- Feeder.
- Broadcaster.
- Impeller.
- Dropper.
- Emitter.
- Yielder.
- Sending.
- Broadcasting.
- Emiting.
- Transmitter.
- Radio transmitter, broadcasting transmitter,.
- Transmitter, television transmitter,.
- Sound transmitter,.
- Vision transmitter.
- Rundfunksender,
- Sender, Fernsehsender,
- Tonsender,
- Bildsender, Fernsehbildsender
- Sänder
- Émetteur
verici anten
- Radiator.
verici anten çıkış gücü
- Bk. verici dalgalık gücü